HPV, insanlarda enfeksiyonlara yol açan, DNA içeren bir virüs ailesidir. Bu virüs ailesi, 100’den fazla farklı tür içerir ve her bir tür belirli bir numarayla adlandırılır (örneğin, HPV-16 veya HPV-18). HPV, deri ve mukozal yüzeylerde enfeksiyonlara yol açabilir. Bunlar arasında cilt, ağız, boğaz, genital bölgeler ve anüs bulunur.
HPV’nin 100’ün üzerinde farklı alt türü vardır. Bu alt tipler, bazıları cilt siğillerine yol açan düşük riskli (LR-HPV) ve diğerleri serviks kanseri gibi kanserlere yol açabilen yüksek riskli (HR-HPV) olarak sınıflandırılır.
HPV, cinsel temas yoluyla bulaşabilir, ancak sadece cinsel yolla bulaşan bir virüs değildir. Aynı zamanda deri teması yoluyla da bulaşabilir, nadiren, doğum sırasında anneden bebeğe geçebilir veya temas yoluyla kişiden kişiye yayılabilir.
HPV enfeksiyonlarının birçoğu belirtisizdir ve vücut bağışıklığı tarafından temizlenir. Ancak bazı tipleri genital siğillere veya kanserlere yol açabilir.
Genital siğillerden kansere kadar farklı sonuçları olabilen bu virüsten korunmak çok önemlidir. Toplumda oldukça yaygın olarak görülen bu virüsün tedavisinde erken teşhis büyük önem taşımaktadır
• Genital siğiller, İnsan Papillomavirüsü (HPV) adı verilen virüsün neden olduğu bir cilt enfeksiyonudur. HPV’nin bazı yüksek riskli tipleri kansere yol açabilirken, genital siğilleri oluşturanlar düşük riskli tiplerdir.
• Genital siğiller, cinsel temas yoluyla bulaşır ve genellikle genital bölgelerde (penis, vulva, vajina, anüs) ve çevresinde görülür.
• Genital siğiller, görünümleriyle karakterize edilir. Genellikle et renginde veya pembemsi, bazen kahverengi karnabahar benzeri bir yapıya sahiptirler. Siğiller tek tek veya küçük gruplar halinde ortaya çıkabilir.
• Bu siğiller ağrılı veya kaşıntılı olabilir, ancak her zaman belirti vermezler. Bu nedenle, kişiler HPV taşıyıcısı olabilirler ve siğilleri olmasa bile virüsü başkalarına bulaştırabilirler.
• Siğillerin yok edilmesi.
• Yeni siğillerin önlenmesi.
• Virüsün yayılmasının engellenmesi.
• Bağışıklığı güçlendiricitedaviler ile vücudun HPV ‘den temizlenmesine destek olunması.
Genital siğillerin tedavisi, siğillerin büyüklüğü, sayısı, konumu ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak değişebilir. Tedavi, genellikle siğilleri ortadan kaldırmayı ve viral enfeksiyonu kontrol altına almayı amaçlar.
• Topikal ilaçlar, genital siğillerin tedavisinde sıkça kullanılır. Bu ilaçlar reçete edilebilir veya reçetesiz olarak temin edilebilir.
• Genellikle podofilin, imikvimod, sinekotu veya asit içeren ilaçlar siğillerin üzerine uygulanır. Tedavi haftalarca veya aylarca sürebilir.
• Bu yöntem siğilleri küçültmeye ve yok etmeye yardımcı olabilir, ancak etkisi kişiden kişiye farklılık gösterebilir.
• Kriyoterapi, siğillerin sıvı azot ile dondurulması işlemidir. Bu, siğillerin ölmesine ve sonrasında dökülmesine neden olur.
• Birden fazla seans gerekebilir ve ciltte geçici tahriş ve şişlik olabilir.
• Elektrokoter, genital siğillerin elektrik akımıyla yakılmasını içerir.
• Bu işlem lokal anestezi altında yapılır ve genellikle siğillerin hızla yok edilmesini sağlar.
• Büyük veya yaygın siğiller cerrahi olarak çıkarılabilir. Bu, lokal veya genel anestezi altında yapılabilir.
• Cerrahi yöntemler arasında lazer cerrahisi veya cerrahi eksizyon (kesme ve çıkarma) bulunabilir.
• Bazı durumlarda bağışıklık sistemini uyararak siğillerin vücut tarafından temizlenmesine yardımcı olan immün tedavi yöntemleri uygulanabilir.
Tedavi sonrası takip önemlidir ve siğillerin tekrarlaması durumunda ek tedavi gerekebilir. Tedavi sırasında cinsel temasın sınırlanması veya korunma yöntemlerinin kullanılması da önerilir, çünkü HPV bulaşıcıdır.
Genital siğillerin tedavisi için en uygun yöntem, kişinin özel durumuna ve siğillerin özelliklerine bağlı olarak bir sağlık profesyoneli tarafından belirlenir. Genital siğilleri olan kişiler, tedavi seçenekleri hakkında doktorlarıyla görüşmelidir. Ayrıca, siğillerin tedavi edilmediği durumlarda ilerleyebileceği unutulmamalıdır.
1. HPV Aşısı: En etkili koruma yöntemi, HPV aşısıdır. Bu aşılar, HPV’nin neden olduğu genital siğilleri ve bazı kanser türlerini önlemeye yardımcı olur. Aşılar ideal olarak ergenlik döneminde ve cinsel aktivite başlamadan önce uygulanır. Ancak erişkinlerde de aşılama henüz karşılaşılmamış HPV tiplerine karşı koruyucu olması nedeni ile önerilmwktedir. Hatta son dönemde sürekli tekrarlayan genital siğillerde yapılan aşılamanın tekrarlama sıklığını azalttığını gösteren yayınlar mevcuttur.
2. Koruyucu Cinsel İlişki: Kondom kullanmak, HPV ve diğer cinsel yolla bulaşan enfeksiyonların yayılma riskini azaltabilir. Ancak kondomlar tam koruma sağlamaz, çünkü HPV virüsü temas yoluyla bulaşabilir ve cinsel temas sırasında deri teması olabilir.
3. Sadakat ve Partner Sayısının Sınırlanması: Cinsel partner sayısını sınırlamak ve sadakat göstermek, HPV’nin yayılma riskini azaltabilir. Daha az partnerle cinsel ilişki, enfeksiyon riskini düşürebilir.
4. Erken Teşhis ve Tarama: Düzenli doktor ziyaretleri ve servikal kanser taramaları (örneğin, Pap smear testi) ile HPV enfeksiyonları ve ilişkili sorunlar erken teşhis edilebilir. Erken teşhis, tedaviyi daha etkili hale getirebilir.
5. Eğitim ve Bilinçlenme: HPV hakkında bilgi sahibi olmak ve risk faktörlerini anlamak önemlidir. Bilinçli bir şekilde cinsel ilişkide bulunmak ve sağlıklı cinsel davranışlar geliştirmek enfeksiyon riskini azaltabilir.
6. Aşılamadan Sonra Dikkatli Olma: HPV aşısı aldıktan sonra dikkatli olmalısınız çünkü aşı sadece belirli HPV tiplerine karşı koruma sağlar. Aşı aldığınızda dahi korunucu cinsel ilişki ve düzenli taramalar önemlidir.
• HPV, serviks kanseri riskini artıran en önemli faktördür. Özellikle yüksek riskli HPV türleri (örneğin, HPV-16 ve HPV-18), serviks hücrelerinde anormal değişikliklere neden olabilir.
• Düzenli tarama (Pap smear testi) ve HPV aşıları, serviks kanserinin erken teşhis edilmesine ve önlenebilmesine yardımcı olur.
• HPV, anüs bölgesinde kanser riskini artırabilir. Anüs kanseri, özellikle anal seks pratiği olan insanlarda daha sık görülebilir.
• Anüs kanseri teşhisi ve tedavisi de erken dönemde mümkünse daha başarılıdır.
• HPV, ağız ve boğaz kanserlerinin birçoğuyla ilişkilendirilir. Özellikle HPV-16, bu kanserlerin çoğunun nedenidir.
• Sigara içmek veya alkol tüketmek gibi diğer risk faktörleri ile birleştiğinde, ağız ve boğaz kanseri riski daha da artabilir.
1. Serviks Kanseri: Kadınlarda HPV enfeksiyonları en yaygın olarak serviks kanseri (rahim ağzı kanseri) ile ilişkilendirilir. HPV, serviksin hücrelerinde anormal değişikliklere yol açabilir. Bu değişiklikler zamanla kansere dönüşebilir. Düzenli servikal kanser tarama testleri (örneğin, Pap smear) ile serviks kanseri erken teşhis edilebilir ve tedavi edilebilir.
2. Vajina ve Vulva Kanseri: HPV, vajina ve vulva kanseri riskini artırabilir, ancak bu kanser türleri genellikle daha nadir görülür.
3. Servikal Kanser Öncüsü Läsionlar: HPV, serviksin yüzey hücrelerinde anormal değişikliklere neden olabilir. Bu değişiklikler, servikal kanser öncüsü lezyonlar olarak adlandırılır ve tedavi edilmezlerse kansere dönüşebilir.
4. Genital Siğiller (Condyloma Acuminata): HPV, kadınlarda genital siğillerin oluşmasına yol açabilir. Genital siğiller, cinsel temas yoluyla bulaşabilir ve belirtiler göstermeyebilir.
1. Penis Kanseri: Erkeklerde HPV enfeksiyonları özellikle penisin alt kısmında veya başında siğillerin görünmesi durumunda penis kanseri riskini artırabilir. Ancak bu kanser türü ülkemizde oldukça nadir görülür.
2. Anüs Kanseri: Erkeklerde, HPV enfeksiyonları anal seks pratiği olanlarda anüs kanseri riskini artırabilir. Bu kanser, özellikle HIV pozitif erkeklerde daha sık görülür.
3. Orofaringeal (Ağız ve Boğaz) Kanser: HPV, ağız ve boğaz kanserlerinin birçoğunun nedenidir. Bu kanserler erkeklerde daha sık görülür ve özellikle oral seks yoluyla bulaşabilir.
4. Genital Siğiller (Condyloma Acuminata): HPV, erkeklerde de genital siğillerin oluşmasına yol açabilir. Genital siğiller, cinsel temas yoluyla bulaşabilir ve belirtiler göstermeyebilir.
• HPV DNA testi, HPV (İnsan Papillomavirüsü) enfeksiyonlarını tespit etmek ve belirli HPV türlerini belirlemek için kullanılan bir laboratuvar testidir. Bu test, HPV enfeksiyonunun varlığını saptamak için virüsün genetik materyali olan DNA’yı incelemek amacıyla yapılır. Bu test sayesinde HPV nin hangi tipi ile düşük riskli ya da yüksek riskli tipler) enfekte olunduğunu saptamak mümkündür. HPV DNA testi, özellikle servikal kanser taraması için kullanılır. Kadınlar arasında serviks kanserinin erken teşhisi için önemlidir.
Erkeklerde HPV (İnsan Papillomavirüsü) DNA testi, özellikle HPV’nin belirli türlerinin varlığını ve riskini değerlendirmek amacıyla kullanılan bir tıbbi testtir. Ancak bu test, erkeklerde kadınlara kıyasla daha sınırlı bir şekilde kullanılır ve belirli durumlar için gereklidir.
• Erkeklerde HPV DNA testi, genellikle belirli sağlık koşulları veya risk faktörleri bulunanlarda kullanılır. Özellikle, anüs kanseri veya ağız ve boğaz kanseri riski taşıyan erkeklerde bu test sıklıkla.
• Bazı özel durumlarda, cinsel temasın olmadığı durumlar veya genital bölge dışındaki HPV enfeksiyonlarının değerlendirilmesi için de bu test kullanılabilir.
• HPV enfeksiyonu idrar kanalı içerisinde hiç belirti vermeden bulunabileceği için bulaştırıcılığın saptanması amacı ile yapılabilir.
• Bunların dışında da HPV nin vücutta varlığını ve tipini saptamak için kişinin talebi üzerine yapılması mümkündür.
• HPV DNA testi, örnekleme işlemiyle yapılır. Örnek alımı genellikle penisin veya anüsün yüzeyinden hücrelerin veya dokunun alınmasıyla ya da Paris içerisinden alınan basit bir sürünür örneği ile gerçekleşir.
• Bu örnekler laboratuvarlarda analiz edilir ve HPV’nin belirli türlerini ve genetik materyalini tespit etmeye yardımcı olur.
• Erkeklerde HPV DNA testi, özellikle yüksek risk faktörleri taşıyan veya özel sağlık koşulları nedeniyle doktor tarafından gerektiği durumlarda yapılır.
• Anüs kanseri veya ağız-boğaz kanseri riski taşıyan erkekler, bu testi yaptırmak için aday olabilirler. Ayrıca, HPV ile ilişkilendirilen diğer sağlık sorunlarının değerlendirilmesi için de kullanılabilir.
• Test sonuçları, HPV’nin belirli türlerinin varlığını ve riskini belirler.
• Pozitif sonuçlar, belirli bir HPV türünün varlığını gösterir ve bu durum daha fazla değerlendirme veya tedavi gerektirebilir.
• Negatif sonuçlar, HPV tespit edilmediği anlamına gelir, ancak düzenli takip ve cinsel sağlık önlemlerini sürdürmek önemlidir.
• Gardasil 9, en yaygın kullanılan ve önerilen HPV aşısıdır. 9 farklı HPV türüne karşı koruma sağlar.
• Korunan HPV tipleri şunlardır: HPV 6, 11 (genital siğillerin nedeni), HPV 16, 18 (serviks kanseri ve diğer kanserlerin nedeni), HPV 31, 33, 45, 52 ve 58.
• Ergenler ve genç yetişkinler için 2 veya 3 doz olarak uygulanır.
• Gardasil 9, servikal kanser, genital siğiller ve HPV ile ilişkilendirilen diğer kanserlerin riskini azaltır.
• Gardasil 4, HPV 6, 11, 16 ve 18 türlerine karşı koruma sağlar. Bu türler şunlar içerir:
• HPV 6 ve 11: Genital siğillerin (Condyloma Acuminata) nedeni olan tiplerdir.
• HPV 16 ve 18: Serviks kanseri ve diğer bazı kanser türlerinin nedeni olan yüksek riskli tiplerdir.
• Cervarix, sadece HPV 16 ve 18’e karşı koruma sağlayan bir HPV aşısıdır.
• Kadınlarda servikal kanser riskini azaltır, siğillere karşı etkisi yoktur.